Sene 1974. Sohbet sofralarından birinde, sevgili babacığım Vedat Bozdoğan'ın davudi sesinden dinleyip, ilk kez tanışmıştım bu şiirle. Neyzen'in, artık fıkralaşmış muhteşem anıları ile sürüp gitmişti sohbet. Bu gün gibi hatırlarım. Sene 2007. Yani 33 yıl sonra, dün gece bir ney taksimi dinletisi eşliğinde, yüreğime soğuk bir kurşun, karnıma bir bıçak saplanmış gibi hissettim, bu şiiri tekrar okuduğumda!..Paylaşmak istedim.
BE HEY DÜRZÜ!..
Ne ararsın tanrı ile aramda?
Sen kimsin ki, orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda
Başı açığa niye türban koyarsın?
Rakı, şarap içiyorsam sana ne
Yoksa sana bir zararım, içerim!
İkimiz de gelsek kıldan köprüye
Ben dürüstsem, sarhoşken de geçerim.
Esir iken mümkün müdür ibadet?
Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et...
Senin gibi dürzülerin yüzünden
Dininden de soğuyacak bu millet!
İşgaldeki hali sakın unutma
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz
Sen anandan yine çıkardın amma
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz!...
NEYZEN TEVFİK
Babacığımın ve üstad Neyzen Tevfik'in ruhu şad olsun!
Sevgiyle...