18 Eylül 2007 Salı

NEYZEN TEVFİK

Sene 1974. Sohbet sofralarından birinde, sevgili babacığım Vedat Bozdoğan'ın davudi sesinden dinleyip, ilk kez tanışmıştım bu şiirle. Neyzen'in, artık fıkralaşmış muhteşem anıları ile sürüp gitmişti sohbet. Bu gün gibi hatırlarım. Sene 2007. Yani 33 yıl sonra, dün gece bir ney taksimi dinletisi eşliğinde, yüreğime soğuk bir kurşun, karnıma bir bıçak saplanmış gibi hissettim, bu şiiri tekrar okuduğumda!..Paylaşmak istedim.






BE HEY DÜRZÜ!..




Ne ararsın tanrı ile aramda?

Sen kimsin ki, orucumu sorarsın?

Hakikaten gözün yoksa haramda

Başı açığa niye türban koyarsın?




Rakı, şarap içiyorsam sana ne

Yoksa sana bir zararım, içerim!

İkimiz de gelsek kıldan köprüye

Ben dürüstsem, sarhoşken de geçerim.



Esir iken mümkün müdür ibadet?

Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et...

Senin gibi dürzülerin yüzünden

Dininden de soğuyacak bu millet!




İşgaldeki hali sakın unutma

Atatürk'e dil uzatma sebepsiz

Sen anandan yine çıkardın amma

Baban kimdi bilemezdin şerefsiz!...


NEYZEN TEVFİK




Babacığımın ve üstad Neyzen Tevfik'in ruhu şad olsun!


Sevgiyle...