17 Eylül 2007 Pazartesi

Bu resimdeki yakışıklı, muzip gülümsemesi ile çapkın bir bakış fırlatan delikanlı, benim yeğenim, aşkım, birtanem; Vedat Ada Bozdoğan.
Bugün, yani 17. Eylül. 2007 de ilköğretim birinci sınıf öğrencisi artık.
Bir eğitmen olduğum için, her yıl olulların açılış tarihi benim için özeldir. Ama bu yıl çok daha özel.
Ülkemdeki eğitim sorunları, öğretmen açıkları, bağış adı altında velilerden toplanan illegal paralar her sene eylül ayında, yeni kayıt zamanı gündeme gelir. Sonra bir daha ki Eylül ayına kadar unutulur gider.
Velilerde bir telaş; ilköğretim kaydı için, hangi okul daha iyi eğitim veriyor, hangisi OKS ye daha iyi hazırlıyor araştırması da bir iki reklama sahip özel okulların her yıl ekmeğine yağ sürer. Çünkü bu konuda yeterince aydınlatılmayan veli, duyduğu bir kaç lakırdıyla, ille de "şu" okula kayıt yaptırmak için ' herşey'i göze alır, almak zorunda bırakılır. Yıllar içerisinde, yaşanmadıkça bilinemeyecek bir süreç için ne kadar yorulup yıprandığını, en önemlisi çocuğunun ne kadar yorulup yıprandığını anlar, ama iş işten geçmiştir.
İşte bu kadar karmaşa içinde, bu gün ilköğretim birinci sınıfına başlayan binlerce güzel 'yavru' içinde bir tanesi de bizim yavrumuz.
Annesi, babası, babaannesi, anneannesi, annededesi ve bendeniz halasında bir telaş, bir sevinç, bir iç titremesi ki sormayın gitsin. Bu arada babadedesini 1999 un Aralık 28 inde kaybettik. Yavrumuz, O' nu hiç tanımadı ama ismini taşımakta. Son derece duyarlı, dugusal, iyi bir okur, sorumlu bir vatandaş, anneme iyi bir sevgili ve eş, ben ve kardeşime iyi bir 'baba' olan, bilim ve sanatsever, iyi bir hatip, bütün zarafeti ile hoş ve yakışıklı bir bahriyeli ve en önemlisi müthiş bir " aşk " adamı olan babam Vedat Bozdoğan' ı, yavrumuz hiç tanıyamadı.
Ama yaşamının ilk yedi yılında ortaya koyduğu duyarlılığı, zekası, zamanından çok önce öğrenip uyguladıkları, küçük yüreğinin olağanüstü sevgi doluluğu, çocuksu yaramazlıklarının ve kaprislerinin arkasında hep taşıdığı hassasiyeti, insanı her daim şaşırtan söylemleri, yaşıtlarına görece dilimizi çok doğru ve çok sözcüklü kullanması, kendini ifade etme biçimlerinin çok renkliliğini, evrenin sonsuzluğunda bir yerlerden O'nu izleyen babadedesi Vedat Bozdoğan'ı da çok gururlandırıyor. Bundan eminim.
Evet, küçük Vedat Ada Bozdoğan! Birtanem!.. Aşkım!..
Sana yaşamının yeni başlayan bu döneminde, yüreğindeki bu duyarlılığa doğru sevgi, beynindeki bütün sorulara doğru yanıtlar verecek, araştırmacı ruhunu coşkuyla destekleyecek, Öğrenme merakının asla 'üst'ünü değil 'alt'ını, kırmızı kalemle ( hem de 'önemli' notu koyarak) çizecek öğrenim yılları diliyorum, bütün kalbimle!..
Bu dilekler yeğenimle özelleşti gibi görünse de, bütün yavrular için aynen geçerli!
Bu gün okula başlayan yavrularımıza en iyi dileklerimle!..

Sevgiyle...